1 Ekim 2013 Salı

Yamaha X-Max 250 naçizane inceleme

Vitesli motosiklete alışamadım,3 sene kullandıysam da bana güvenilmez geldiği için Scooter dünyasına dönüş yaptım ve uzun süre kullanırım diyerek paraya kıyıp bir X-Max aldım. Resimdeki gibi yakışıklı bir makina, biraz ağır ama kullanırken hissettirmiyor, hatta daha stabil gidiyor diyebilirim.
Önden göründüğü gibi rüzgarlık pek yüksek değil, 1.78 boyum olduğundan ben rüzgar alıyorum, 80-90 km/h hıza kadar sorun yok, ondan sonra rüzgar-kask mücadelesi başlıyor, göğsede oldukça rüzgar geliyor, uzun yol için tur camı şart diye düşünüyorum.
Arkada oturan yolcu için sırt dayama yeri gerekiyor, ayrıca estetik olarak da göze orada bir boşluk olduğu hissini verdiğinden arka görüntüyü daha güzel hale getiriyor.
Arka görüntümüz güzel, marka sadece burada yazıyor. Meraklıların en çok sorduğu soru : "Abi, bu ne marka yaw?" Dikkat ettim, hiç bir yerde Yamaha yazmıyor, sadece koltuğun arkasında yazıyor, onu da bu şekilde görmek zor, ilgililerin ilgisine ve bilgisine !
Bu resmi niye ekledim? Anahtarlığın alt tarafına plastik bir koruma eklenmiş, bendeniz gibi bir sürü anahtarı olanların grenajı çizmesini engellemek için güzel bir ayrıntı. Ancak diğer markalarda da olan bir özellik, bagaj anahtarı çevirince açılıyor, bu hiç hoşuma gitmedi, arıza olursa, örneğin teli koparsa bagaj nasıl açılacak?? Sevmedim bu işi, mutlaka birilerinin başı bu yüzden derde girecek, demedi demeyin!
Geldik bana motoru aldıran sebebe :Dev bagaj hacmi ! 2 tam kask alabilir. Ya da benim gibi öne kask, arkaya eşya konabilir, resimdeki gibi küçük bir çanta veya sıklıkla yaptığım gibi çantasıyla dizüstü, hatta üstüne de 1-2 ince parça girebilir. Onun için topcase taktırmadım.
Sağ-alt taraftaki bu delikten soğutma suyu seviyesini görmemiz lazımmış ! Oldu canım, alçak sürünme hareketi yapmayalı çok olmuştu, onu da yaparız sayenizde. Herkesin lift'i mi var arkadaş?
Gösterge her yerde tanıtıldı zaten, sıkıntısı şu ki, saat ve hava sıcaklığı aynı anda gözükmüyor. Onun dışında standard bilgiler var işte. Bu arada Km gerçektir, depoyu fulleyip sıfırlamıştım, 3*4 kere ölçüm yaptım, 3.2-3.5 lt / 100 km gibi bir tüketimi var, sürekli uzun yolda ve sakin kullanımda 3'e kadar düşer herhalde.
Ortada benzin deposu olduğu için ayak koyma yeri biraz sıkıntılı maalesef, ileri uzatınca ayakkabımın dışı biraz taşıyor, japonlar küçük ayaklı belli!
Normal ayak koyma yerinde kıtı kıtına sığıyoruz ama neden bu kadar ince hesap anlamadım, biraz daha geniş olabilirdi.
Genel olarak işçilik ve malzeme kalitesi üst düzey tabii. Ama ön grenajın arkaya doğru birleştiği yer neden böyle boşluklu? Gözümü tırmaladı ve hiç yakıştıramadım!
Gelelim sürüş izlenimleri ve performansa : Öncelikle hep 125cc kullandığımı belirteyim, onlardan sonra bu bana uçak gibi geldi, gazı açmakla 120 rahat görüyor ve bunu sadece rüzgar sesinden anlıyorsunuz, biraz zorlayınca rahatlıkla 140 görüyor ve gidiş stabil, rüzgarla boğuşmayı göze alırsanız daha da çıkar belli. Yani uzun yol için gayet yeterli bir alet. Şehir içi için zaten çok rahat, az yakması her türlü kullanım için sizi teşvik ediyor,düşük süratte de hiç denge problemi yaşamıyorsunuz. Farları yeterli,uzun yolda bile kısalarla oldukça konforlu gidiyor,ampüllerle uğraşmanın pek anlamı yok gibi geldi bana.Amortisörü biraz sert gibi geldi, yol yaptıkça yumuşayabilirmiş. Sele fena değil, o da zamanla yumuşarmış,1 saatlik bir yolculukta beni üzmedi, uzun yolu bilemem. Artçı içinde konforlu bir alet, bence 2 kişi ve çantalarla sizi hiç yormadan ve trafikte zor durumda bırakmadan rahatlıkla gezdirebilir. Daha üst cc olanlar gereksiz güç ve yakıt sarfiyatı ile keyfinizi kaçırabilir, sanırım ülkemiz için en iyi çözüm 250cc.
Sağlıcakla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder