27 Mart 2014 Perşembe

LS2 ff 370 çeneden açılır kask incelemesi

Fiyatı çok fazla olmayan ama güvenliği de belli seviyede olan bir kask ararken NCAP testlerinden yeterli puanları alabilen LS2 kasklarına yöneldim. Gözlük kullandığım için çeneden açılır kask benim için en uygunu, kapalı kasklara göre daha yüksek fiyatlı ama yapacak bir şey yok.
Gelelim kaskın kullanım özellikleri ve sürüş izlenimlerine.





Önden görüntüsü bu şekilde , çeneyi açmak için en alttaki siyah parça yukarı doğru kaldırılıyor:





Arkadan da böyle görünüyor. 4 adet hava çıkış kanalı var.





Yandan böyle görünüyor. Ek yerleri ve hizaları düzgün, arada boşluk yok, bu da gereksiz ıslık seslerini engelliyor. Aynı zamanda iyi bir işçiliği gösteriyor.





Vizör 3 kademe olarak açılabiliyor. Buğulanma olduğunda 1 tık açılırsa anında görüş açılıyor.1-2 tık açılınca ses azalıyor gibi.2 adet yuvarlak parçacık var, birisi düştü ve acaip ses yaptı, uhuyla kapadım deliği.

Çene bu şekilde açılıyor, bunun kademesi yok, 1 kerede açmak gerekiyor, tabii ki güvenlik için bu gerekli. Bu arada açıkken tek elle kapatmak zor, sıkışık biraz. Yani hareket halinde kapatmaya uğraşmak tehlikeli. Bunu iyi düşünmüşler, kaskınızı kapatın öyle yola çıkın.





Çenede 2 tane hava kapakçığı var, birlikte açılıp kapanıyor. Açıkken biraz ses yapıyor, ama öyle olur başka yolu yok.





Sol altta Güneşlik açma-kapama düğmesi var. Çene altına doğru uzanan kumaş parçası rüzgar ve soğuğu keserek kaskın içinde oluşabilen rüzgar uğultusunu engelliyor.





Alttan görünüş böyle. Kılıf tamamen çıkartılıp yıkanabiliyor.





Çenenin eklem yeri bu metal parçaya geçiyor, bazı markalarda bu parçanın plastik olup kırıldığını duydum. Bu iyi.





Vizör camını bu yuvarlak parçayı çevirerek çıkarıp yenisini takabiliyorsunuz. Bu iyi, bazı markalarda bu çok zor oluyor.





Çeneyi kask ana gövdesine birleştiren bölümün karşılığı da metalden, bu da iyi,Daha sağlam olmuş.





Vizör sağ üstte uyarı yazıları var, biraz dikkat dağıtıyor ama görüşü engellemiyor.









Sonuç olarak :

Fiyatına göre iyi bir kask, sürüş sırasında 50-60 km/h sınırına kadar sorun yok, sonra rüzgar sesi başlıyor. Fakat ıslık sesi şeklinde tiz bir ses değil, daha kaba bir uğultu sesi. Belki daha sessiz olanları vardır ama ne kadar ekmek o kadar köfte ! Kaskın içinde öyle uğultu, rüzgar fırtınaları falan yok, herhangi bir yerden kaçak yok, tüm deliklerini kapatırsanız hava falan dolaşmıyor. Bu konuda iyi bir üretim olmuş, neredeyse kapalı kask gibi. Bu arada üstteki havalandırma deliklerinin sürgüleri bir tuhaf.Kapatınca açmak için çakı makı gibi bir alet gerekiyor yoksa açılmıyor. Hangi akıllı tasarlamış anlamadım, sinir bozucu çok !!
Tavsiye eder miyim? Ederim. Düşersek korur mu? Korur diyorlar, yıldızları yeterli Umarım kimse test etmesin.
Sağlıcakla

1 Ekim 2013 Salı

Yamaha X-Max 250 naçizane inceleme

Vitesli motosiklete alışamadım,3 sene kullandıysam da bana güvenilmez geldiği için Scooter dünyasına dönüş yaptım ve uzun süre kullanırım diyerek paraya kıyıp bir X-Max aldım. Resimdeki gibi yakışıklı bir makina, biraz ağır ama kullanırken hissettirmiyor, hatta daha stabil gidiyor diyebilirim.
Önden göründüğü gibi rüzgarlık pek yüksek değil, 1.78 boyum olduğundan ben rüzgar alıyorum, 80-90 km/h hıza kadar sorun yok, ondan sonra rüzgar-kask mücadelesi başlıyor, göğsede oldukça rüzgar geliyor, uzun yol için tur camı şart diye düşünüyorum.
Arkada oturan yolcu için sırt dayama yeri gerekiyor, ayrıca estetik olarak da göze orada bir boşluk olduğu hissini verdiğinden arka görüntüyü daha güzel hale getiriyor.
Arka görüntümüz güzel, marka sadece burada yazıyor. Meraklıların en çok sorduğu soru : "Abi, bu ne marka yaw?" Dikkat ettim, hiç bir yerde Yamaha yazmıyor, sadece koltuğun arkasında yazıyor, onu da bu şekilde görmek zor, ilgililerin ilgisine ve bilgisine !
Bu resmi niye ekledim? Anahtarlığın alt tarafına plastik bir koruma eklenmiş, bendeniz gibi bir sürü anahtarı olanların grenajı çizmesini engellemek için güzel bir ayrıntı. Ancak diğer markalarda da olan bir özellik, bagaj anahtarı çevirince açılıyor, bu hiç hoşuma gitmedi, arıza olursa, örneğin teli koparsa bagaj nasıl açılacak?? Sevmedim bu işi, mutlaka birilerinin başı bu yüzden derde girecek, demedi demeyin!
Geldik bana motoru aldıran sebebe :Dev bagaj hacmi ! 2 tam kask alabilir. Ya da benim gibi öne kask, arkaya eşya konabilir, resimdeki gibi küçük bir çanta veya sıklıkla yaptığım gibi çantasıyla dizüstü, hatta üstüne de 1-2 ince parça girebilir. Onun için topcase taktırmadım.
Sağ-alt taraftaki bu delikten soğutma suyu seviyesini görmemiz lazımmış ! Oldu canım, alçak sürünme hareketi yapmayalı çok olmuştu, onu da yaparız sayenizde. Herkesin lift'i mi var arkadaş?
Gösterge her yerde tanıtıldı zaten, sıkıntısı şu ki, saat ve hava sıcaklığı aynı anda gözükmüyor. Onun dışında standard bilgiler var işte. Bu arada Km gerçektir, depoyu fulleyip sıfırlamıştım, 3*4 kere ölçüm yaptım, 3.2-3.5 lt / 100 km gibi bir tüketimi var, sürekli uzun yolda ve sakin kullanımda 3'e kadar düşer herhalde.
Ortada benzin deposu olduğu için ayak koyma yeri biraz sıkıntılı maalesef, ileri uzatınca ayakkabımın dışı biraz taşıyor, japonlar küçük ayaklı belli!
Normal ayak koyma yerinde kıtı kıtına sığıyoruz ama neden bu kadar ince hesap anlamadım, biraz daha geniş olabilirdi.
Genel olarak işçilik ve malzeme kalitesi üst düzey tabii. Ama ön grenajın arkaya doğru birleştiği yer neden böyle boşluklu? Gözümü tırmaladı ve hiç yakıştıramadım!
Gelelim sürüş izlenimleri ve performansa : Öncelikle hep 125cc kullandığımı belirteyim, onlardan sonra bu bana uçak gibi geldi, gazı açmakla 120 rahat görüyor ve bunu sadece rüzgar sesinden anlıyorsunuz, biraz zorlayınca rahatlıkla 140 görüyor ve gidiş stabil, rüzgarla boğuşmayı göze alırsanız daha da çıkar belli. Yani uzun yol için gayet yeterli bir alet. Şehir içi için zaten çok rahat, az yakması her türlü kullanım için sizi teşvik ediyor,düşük süratte de hiç denge problemi yaşamıyorsunuz. Farları yeterli,uzun yolda bile kısalarla oldukça konforlu gidiyor,ampüllerle uğraşmanın pek anlamı yok gibi geldi bana.Amortisörü biraz sert gibi geldi, yol yaptıkça yumuşayabilirmiş. Sele fena değil, o da zamanla yumuşarmış,1 saatlik bir yolculukta beni üzmedi, uzun yolu bilemem. Artçı içinde konforlu bir alet, bence 2 kişi ve çantalarla sizi hiç yormadan ve trafikte zor durumda bırakmadan rahatlıkla gezdirebilir. Daha üst cc olanlar gereksiz güç ve yakıt sarfiyatı ile keyfinizi kaçırabilir, sanırım ülkemiz için en iyi çözüm 250cc.
Sağlıcakla.

7 Mayıs 2013 Salı

VSDC Free Video Editör ile video boyut küçültme

Çektiğim videolar İnternete yüklerken boyutlarını küçültmek gerekti, Windows Movie Maker ile tüm codec'lerini yüklediğim halde dosyalarımı tanıtamadım, ben de dolaşırken bu ücretsiz programı buldum, işimi gayet güzel gördü, buradan küçültme işini nasıl yaptığımı sırasıyla anlatayım da vatana millete bir hayrım dokunsun :D Programı açıyor ve sol üstteki New Project düğmesine basıyoruz, açılan ekranda ortadaki İmport videos and images yazan seçeneği tıklıyoruz ve Finish düğmesine basıyoruz.

Karşımıza çıkan ekranda Add files düğmesine basıyoruz:

Bilgisayarımızdan küçülteceğimiz dosyayı seçip tuşuna basıyoruz : Gördüğünüz gibi dosyayı alttaki pencereye aldı, burada sağ alttaki Apply settings tuşuna basarak programa yüklüyoruz. Buradan en üst sol taraftaki Projects sekmesini seçiyoruz :

Üst satır değişiyor, burada en sağdaki Build Project tuşuna basıyoruz

Üst satır gene değişiyor. Burada satırın sağında hangi formata dönüştüreceğimizi seçiyoruz, altta gösterdiğim bölümden de hangi kaliteyi istediğimizi seçiyoruz, hemen üstünden de dosya adı ve kayıt yerini seçiyoruz, sonra da üstte sağdaki Convert files tuşuna basarak süreci tamamlıyoruz:


Yukarıdaki satırda bir bar işlemin durumunu gösterir, işlem bitince Tamam deyip programı kapatıyoruz ve kaydettiğimiz yerden işlemin kalitesini kontrol ediyoruz.
Kolay gelsin hepinize.

1 Mart 2013 Cuma

Tchibo Aksiyon Kamerası


internet mağazasından motosiklet gezilerinde kullanmak üzere bir kamera aldım, resimleri yukarıda. Kısaca anlatayım, fiyatı çok uygun, go-pro gibi muadillerinin 1/5 fiyatına, üstelik dünya kadar aksesuarı da birlikte geliyor. Bu şekilde motosiklete, bisiklete, kask üzerine, otomobile, bileğinize vs. bağlayarak kullanabiliyorsunuz. Bunlar için gerekli aksesuarlar aslında bi dünya para ile ayrı ayrı satılıyor,burda hepsi geldi, çok sevindirici.
Alet bir cep telefonu büyüklüğünde, idare eder. Tabii ekran yok, üstündeki 3 düğme ve ışıkdan başka bir şey yok. Su geçirmiyor ama suya sokmasanız iyi olur diyor. Arka kapağı contalı, açılınca USB ve Microsd kart girişi var, şarj cihazı buraya bağlanıyor. 4 saatte şarj edilip 3 saatlik pil ömrü süresince kayıt yapabiliyormuş. 20 dk lık fasılalar halinde kayıt yapıyor anladığım kadarıyla. Pilini çıkaramazsınız diyor, bu kötü haber. Gerçi 2 tane vida görünüyor ama bakalım zamanı gelince düşünürüz onu.Önünde bir laser var, kameranın açısını ayarlamak için kullanılıyor, dağları-taşları çekmemek için. Led koymuşlar, herhalde gece yakın çekimde işe yarar, bakacağız. USB ile bilgisayara bağlayınca harici HDD olarak görüyor ve dosyaları oradan görebiliyoruz. TV bağlantı kabloları da beraberinde, isteyen TV'den izleyebilir. Güzel bir kullanım kılavuzu var, zaten basit bir alet, öğrenmesi kolay. Ufak bir CD geliyor, basit bir program ile aletin tarih ayarlarını filan yapıyorsunuz. Bu arada yazın arabanın içinde bırakmayın, aşırı sıcakta dayanmaz diyor benden söylemesi. Unutmadan, arka kapağın içinde mikrofon var, kapatınca ses kaydı olmuyor doğal olarak, açarsanız da içine toz girer, su girer,artık seçim sizin.
Biraz kullanıp örnek koyarım zamanla, bunlar ön izlemeler.
Sağlıcakla

18 Aralık 2012 Salı

Kış lastiklerimi taktım

Zamanı geldi, 2 arabanın da kış lastiklerini taktım.
Toyota'ya Lassa Snoways 2 taktım, arabanın sesi hemen değişti ! Sanki hışıltılı bir şekilde gidiyor, 60 km/h' e kadar duyuluyor, sonra kayboluyor ses.Sinir oluyorum bu sese, mıvvv mıvvv kedi gibi sessiz çalışan arabanın keyfi kaçtı. Hatta sanki direksiyonda da tırtıklarını hissediyorum.Yalnız yok ıslaksa güzel, ses kayboluyor. "Kış lastikleri ses yapar normaldir" derler ama aynı fikirde değilim, daha önce çivi girişleri hazır olan Hankook kullanmıştım, yaz lastiklerinden daha yumuşak ve sessizdi ! Sinir bir durum, aklımda kalsın buraya yazayım, tekrar lastik alırken lazım olur.
Daihatsu'ya da Hankook taktım, üstünde Lassa 4*4 vardı, mis gibi oldu valla.

23 Kasım 2012 Cuma

Salcano Wolf motosiklet aldım..

Tüm meraklı arkadaşlara selamlar. 6 senelik bir Scooter (en son Kymco Süper8) deneyiminden sonra artık 12.000 km tecrübem olmuş, biraz da vitesli denesek diye kımıldandım, sağa-sola sordum ve sonunda nasıl olsa öğrenene kadar bir sürü düşer-kalkarız, orasını burasını çizeriz, yazık olur deyip bahsi geçen aleti (yenisinden) aldım. Madem öyle neden kullanılmış almadın? derseniz, "sizde haklısınız" derim ne diyeyim? Neyse, ilk deneyimim olduğundan ve scooter'dan geçiş yaptığımdan yazdıklarımı o gözle okusanız iyi olur. (Çok laf çekemeyenler hiç başlamasın !) BÖLÜM :1 İlk günden başlayalım.Linkte gördüğünüzün aynısını aldım,arkaya çanta öne koruma demiri de taktırdım (Düşecez ya !) Neyse, 1. vitese taktım, usul usul sakin bir yoldan evin yolunu tuttum, ordan 2'ye taktım tın tın gidiyorum. Biraz sonra başladı öksürmeye, 3-5 öksürdü, pat diye durdu !! Haydaa, ulan ne yaptım ki? Düz yolumda gidiyorum kendi kendine stop etti. Neyse, kimse yok etrafta, rezil olmadık allahtan, bastım marşa tık yok,gıy-gıy-gıy yapıyor ama çalışmıyor nalet. Malum lafları saydıktan sonra aradım servisi (O kadar para verdik, gelin çalıştırın hamşolar!). Neyse, küçük yer, 5 dk. sonra geldiler, onlarda çalıştıramadı, sonra benzin hortumunu çıkardı, damla yok !E benzin aldık ya? "Tamam hocam" dedi arkadaş, hüpledi,müpledi taktı hortumu "tıkanmış bu" dedi, bastık çalıştı.Neyse işimiz görüldü ya eyvallah.Ordan gittik eve. Neyse, akşam yemeğini yedikten sonra kurtlandım "Hazır gece tenha olur biraz antrenman yapayım" dedim, aldım takım taklavatı bindim motora gidiyorum usul usul, 2 dk. sonra gene öhö-öhö-öhö, gene stop! Ulan şeyini şeyttiğimin şeyi!! gene ne var?? Çektim kenara, direk benzin hortumuna baktım tabii,gene damla yok."Lan" dedim, "ben bu mereti ağzıma almam!" Ne yapayım?Akıllıyım ya, benzin depo kapağını açayım, ordan avucumla bastırıp ittirip açarım tıkanıklığı! İcraata geçtim, kapağı açtım, tısss diye bir ses, baktım ayaklarımda bir ıslaklık? Ulam o ne, hortumdan oluk oluk benzin fışkırıyor! Zor bela yerine taktık hortumu, epeyi de ortalığı kirlettik. Aklıma bir şeyler geliyor ama daha yerine oturmadı, ne yapayım acaba? Battı balık yan gider, devam... Bastım, tık çalıştı. Tıkır tıkır gidiyorum, (bu arada hakkaten sessiz çalışıyor hakkını yemeyeyim-hatta bir arkadaş sonradan "elektrikli mi bu" dediydi) Neyse, 5-10 dk gezdim, efendi hazretleri gene iki öksürüp stop etti!! Bu sefer ama planım hazır, benzin kapağını açtım, gene tısss sesi, bas marşa, tık çalıştı.Durum anlaşıldı, kapağı kapatmıyoruz!! Geceyi böyle tamamladım,ertesi gün servisteyim tabii, durumu anlattım, bir tel parçasıyla benzin deposunun hava deliğini açtılar, sorun çözüldü..
BÖLÜM: 2 Sonraki günler viteslere alışmaya çalışıyorum, ilk 2 vitesi kolay geçiriyorum, sonrakilere bayağı bir zorlanıyorum, bazen hiç geçmiyor, allaam beni sinir edecek!! Bu kadar da beceriksiz değilim kardeşim, bu işlerde becerikliyimdir, ben bu işi nasıl yapamıyorum?? Gittim servise, dedim böyle böyle, (Ağır abiyiz, laf da diyemiyorlar) neyse, tamam bir bakalım dedi usta, debriyaja eğilip şöyle bir göz attı, zıp- fırladı bir tornavida kaptı, debriyaj kolunu söküp biraz açığa aldı,"Tamam hocam" dedi. Baktım hakkaten tıkır tıkır çalışıyor. Meğer sen tut kasaya çok yakın vidala, o da oraya takıl, sıkış kal."Ulam" dedim, "öptüğümün çinlileri, bunu yaparken sıkışmayacak gibi yapamıyonuz mu, bizim eski bisiklet ustaları nasıl akıl edecek bunu?"
BÖLÜM:3 Neyse, ufaktan makinaya alışıyoruz, zevkli de gelmeye başladı mübarek.Koca tekerleriyle acaip rahat gidiyor, amortisörleri de yumuşak, eski amerikan arabaları gibi çukurlardan-kasislerden yaylanarak geçiyorum, selesi de pek rahat, tam keyif aleti.Önüne de rüzgarlık taktırdım, daha da keyiflendi. Bu arada köşeli farları yüzünden güzel bir rüzgarlık takılamıyor, aynalara takılan dandik zımbırtılara mecbursunuz. Yalnız bir sorun var, ilk çalıştırırken, hele sabahları bayağı zorlanıyorum.3-5 kerede anca çalışıyor, gaza basarsam stop ediyor, bir sürü zırıltı.Kardeşim 6 sene Kymco bindik, hiç 2 kerede çalıştığı olmadı, kibrit çakar gibi çalışırdı, bu ne biçim iş. Aradık servis hazretlerini,"Abi o elden jikleli, öyle çalıştırmak lazım" demez mi? Lan 2012 yılında ne jiklesi kardeşim? En son 1963 tosbağa arabamızda görmüşüm jikleyi!! Nerde bu peki? İşte eğilip karbüratörün yanında bir yerlerde bir parça var,onu çektireceksin öyle. Töbe töbe, tamam anladık, çektik jikleyi, bastık marşa çalıştı.Yürüdük biraz, başladı sallanmaya, tecrübeliyiz ya arabadan, jikleyi geri itmek lazım, eee nasıl olacak o? Yürüyoruz kardeşim, nasıl motorun oralara elimizi sokup ta indirecez geri? Haydii, durursun, orta ayağa alırsın,arayıp jikleyi bulursun, geri itersin, sonra tekrar yola. Epeyce bir çinlilerin halini-hatırını sordum, sonra dediler ki "Abi, bunlar Yamaha YBR kopyası, onlarda da böyle!) Başlarım YBR'sine şimdi... Sonra CBF150 si olan bir arkadaşa anlatıyorum, "he he he, bende de var jikle, ama bak benimki direksiyondan kolla kumanda ediliyor" dedi, hakkaten de sol tarafta bir kol var, onu ittirip kaktırıyorsun, oluyor! Vay be, çağ atlamış adamlar, ordan bir tel çıkartıp oraya bağlamış, bu kadar teknolojiyi Ruslar bile akıl etmemiştir vallaha.. Konu dışı=ABD ve Rusya Uzay mekiği programını ortak yürütüp işleri paylaşmışlar, ABD'lilere de uzayda yazı yazan kalem geliştirmek düşmüş.Neyse, ARGE, dünyanın parası, 1 sene sonra kalemi yapıp getirmişler, 3-4 milyon dolara hallettikleri içinde çok seviniyorlar.Ruslarda beğenmiş, hakkaten işe yarıyor kalem.Sonra ABD'lilerin biri merak edip sormuş, pekii, siz bu zamana kadar ne yapıyordunuz? "Hiiç" demiş Rus "Biz kurşun kalem kullanırız!"
BÖLÜM:4 10-15 gün geçti, bayağı birbirimize alıştık, daha bir güvenle sürüyorum. Bir ara şehir içinde konvoy gibi 2. vites gidiyoruz, önümdeki araba birden durdu, arada da mesafe var, ben de bastım frene, hoop durmadı alet? Ön frene bir asıldım, zınk diye durdu, arabanın tamponuna -tık yaptı kaldı. Bendeniz arka freni sıkıyorum diye "Scooter alışkanlığı" debriyajı sıkınca tabii olan olmuş. Bu arada benzin deposunun bu gibi durumlarda erkekler için çok tehlikeli olabileceğini de öğrenmiş oldum :) Ayrıca çamurluğun esnekliği sayesinde kırılmadığını, boyasının çizildiğini belirteyim, bir de taktırdığım korumaların vidaları uzunmuş, çamurluğun arkasını da onlar çizmiş, kısalttırdım tabii.
BÖLÜM :5 Biraz daha geçti, dikkatimi bir şey çekiyor. Düşük devir-düşük vites giderken debriyaj tarafından, sol arttan sanki yayından kurtulmuş bir metalin çarpma sesi geliyor, beni tedirgin ediyor.3-4 kere servise uğradık, sonuç alamadım. Sonra dikkatimi çekti, debriyaj biraz basılı kalıyor.Vites değiştirdikten sonra parmağımla ileri iterek boşluğunu almaya başladım, bir daha yapmadı. Durumu servise söyleyince orada 1-2 ayar yaptı, boşluğunu aldı, şimdi iyi. Böylece benim Süper Teknik Servis elemanlarının da bilgi dağarcığına bir şeyler eklenmiş oldu.
BÖLÜM:6 Günlük Km sayacı var, arıyorum nerden sıfırlanacak diye,bulamıyorum.Meğer sol tarafta sıkışık bir yerde bir tekerlekçik varmış, o döndürülürmüş, gene ben söylenme moduna girince "Hocam YBR de de aynı" demezler mi! Ne YBR'ymiş kardeşim, sanki Mercedes SLK, uzay teknolojisi kullanıyor!! La havle! Bu arada rakamlar kıpraşıp duruyor yürürken, ne kadar dayanır şüpheliyim.
BÖLÜM X Bu gün benzinciye gittim! Geçen depoyu doldurup sayacı sıfırlamıştım.Gene doldurdum, 12.5lt=60tl benzin aldı. 500km yol almışım. Yani=100km de 2.5lt sarfiyatı var, Kymco ortalama 3.5 yakardı. Bütün sızlanmalarımı unuttum anında. Daha konforlu ve daha performanslı bir sürüşü daha ucuza sağlıyor, daha ne yapsın garibim? (Vay be , ne çok "daha" oldu cümlede)
SONUÇ: Alabileceğiniz en ucuz viteslilerden birisi, gerçekten ekonomik ve konforlu.Ufak-tefek sorunlar var ama daha çok servis kalitesiyle ilgili.Parça sorunu yok ve ucuz. Titreşim pek fazla değil, oldukça sessiz, gece kısa farlar çok iyi, uzunlar evlere şenlik, lastikler iç lastikli, fren performansı beklediğim kadar kötü değil, yumuşak hamurlu lastikler fena iş çıkarmıyor. Ön teker rulmanından sanki bir uğultu geliyor ama motor gürültüsü bastırıyor. 75kg ve 1.78 boydayım (Biri artıyor, öbürü azalıyor) rahatlıkla kontrol edebiliyorum ve ayaklarım yere çok rahat basıyor.En konforlu hız aralığı 80-90 km/h, köklesen 100 ancak buluyor, 2 kişi ne yapar bilmem? Uzun yıllar kullananlar olduğuna göre dayanıklı bir alete benziyor. Kendi adıma başlangıç için doğru bir seçim yaptığımı düşünüyorum. Bu yazıyı sonuna kadar okuma sabrını gösterenleri ayrıca tebrik eder, hepinizin tekerinin yerden kesilmemesini dilerim.Sağlıcakla.

8 Ocak 2012 Pazar

Gwenview

Tüm özgür yazılım meraklılarına merhaba.
Bu sayfada da yeni başlayanlar için Gwenview uygulamasını ana hatlarıyla
anlatmaya çalışacağım.
Pardus da öntanımlı olarak gelen uygulamamız temel olarak bir fotoğraf
izleme yazılımıdır.Bunun yanında fotoğrafların kayıtlı bilgilerini gösterebilir,
yeniden boyutlandırabilir, farklı formatlarda kaydedebilir, büyütüp-küçültebilir,
ayna görüntüsü alabilir, çevirebilir,fotoğrafın belli bir bölümünü kırpabilir,
ya da insanların kırmızı gözlerini düzeltebilirsiniz.
Ancak daha fazla şey beklememek gerek, çünkü bu program esas olarak küçük
boyutlu,hızlı ve kararlı olması için tasarlanmış.Örneğin profesyonel makinelerin
uzantılarını desteklemiyor, yani ham dosyaları alıp işleyemiyor.Gene de bizi
şaşırtacak sürprizler de yok değil !!
Baştan başlarsak :
Programı açtığımızda şöyle bir başlangıç sayfası göreceğiz:
Burada Dosya sekmesi ile istediğimiz fotoğrafı açabiliriz veya zaten Dosya
Yöneticisi'nde isek istediğimiz fotoğrafa çift tıklayarak görebiliriz. Bu ekranda
üstteki çubukta Göster seçeneği ile hem fotoğrafımızı hem de basit kontrolleri
görebiliriz.Tam ekran seçeneğinde ise sadece fotoğraf görünür,üstteki komutları
görebilmek için imleci üst kenara yaklaştırmamız gerekir. Bu menüdeki güzellik Play
tuşuna basılırsa slayt gösterisi başlatabilmesidir.
Dosya sekmesi aşağıda görüldüğü üzere temel fonksiyonların hepsini yerine getiriyor.



















Düzen sekmesi'nde gördüğümüz gibi gene standart özellikler var, burada farklı olan Beğeni özelliği ile puanlama yapabilmemiz veya etiketleyebilmemiz ve bunlara göre de izleme yapabilmemiz. Tabii kırmızı göz düzeltme işlemini de unutmayalım, artık pek çok fotoğraf makinesi bunu yapabilse de gene de gerekiyor.




















Görünüm sekmesi gördüğümüz gibi görsel özellikleri ayarlayabilmemizi sağlıyor, slayt gösterisi ve tam ekran özelliğine buradan da ulaşabiliriz. Burada dikkat çekici olan en alttaki yan çubuk sekmesi .


















Yan çubuk sekmesi açılırsa ekranın solunda bir sütun beliriyor ve buradan fotoğrafların bilgilerine ulaşabiliyoruz, ayrıca doğrudan işlem yapabiliyor veya bilgisayarda gezinebiliyoruz.


Yan çubuktaki bilgiler kısmı az geldiyse Daha Fazla seçeneği ile açılan kutudan görünmesini istediğimiz özellikleri işaretleyerek görünür hale gelmesini sağlayabiliriz.
















Eklentiler seçeneği şu an aktif değil, Ayarlar sekmesinde de ufak tefek ayarları yapabiliyoruz. Ancak temel olarak anlatılacaklar bunlar, zaten sizin de göreceğiniz gibi kolay bir program.

Yazının başında bahsettiğimiz gibi, bazı sürprizleri de var demiştik, nedir bu ? Gwenview Video'da oynatabiliyor !! Evet, işi bu olmamasına rağmen ilginç bir şekilde bu özelliği de eklemişler. Hele hele bir klasörde hem fotoğraf, hem video dosyalarınız varsa slayt gösterisi moduna getirdiğinizde onları sırasıyla oynatabiliyor. Ya da bir klasörün üzerine sağ tıklayıp "gwenview ile aç" derseniz içindeki tüm dosyaları slayt gösterisi halinde oynatıyor, tabii ilk seferinde play tuşuna basmak gerekiyor. Sevdiklerinizin fotoğraf ve videolarını bir araya getirip peş peşe izleyebilmek güzel bir olay ne dersiniz ?
Biraz uğraşın bakalım beğenecek misiniz.

Sağlıcakla